HATALI TIBBİ UYGULAMA
Manevi Tazminat
Hatalı tıbbi müdahale nedeniyle meydana gelen manevi zararları karşılamaya yönelik olarak hâkimin hükmedeceği tazminata “manevi tazminat” adını vermekteyiz. Borçlar Kanunu 56. maddede cismani zarar karşılığında manevi tazminat ödeneceği belirtilmektedir.
Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Manevi zarar, kişinin kişilik değerlerinde, manevi değerlerinde meydana gelen eksilmedir. Bu tür zarar, kişilerin ruhsal durumunda olumsuz etkiye neden olur. Örneğin hastanın yaşama istek ve sevincinde azalma gibi. Keza kişinin hatalı tıbbi müdahale nedeniyle çektiği acılar da manevi zarar kapsamındadır.
Manevi tazminatın dayanağını TBK 56 ve 58 oluşturmaktadır. Bu hükümler TMK 24’te düzenlenmiş olan kişilik haklarının korunmasını sağlamaktadır.
Maddi zarardan farklı olarak manevi zararın belirlenmesi oldukça güçtür. Bu nedenle hâkim, TBK 56. maddesi hükmünce manevi tazminatı somut olayda beliren özel hal ve şartları TMK 4. maddesi uyarınca değerlendirerek hak ve nesafete, adalete uygun takdir etmekle yükümlüdür.
Manevi tazminat zarara uğrayanda bir huzur duygusu vermeli, ruhi ıstırabın dindirilmesini amaç edinmelidir. Esasen manevi tazminatın fonksiyonu bu noktada toplanmaktadır. Hekimin insan hayatıyla doğrudan ilgili olan ağır kusuru ile dahası bu kusurun dışında kalan hiçbir etken ve nedenlerde olmaksızın hastanın birden fazla operasyonlar geçirerek, hayati tehlike içinde yaşatılabildiği bir olayda, uzun bir süre kolostomi olarak adlandırılan büyük abdestin ağızlaştırılan karın duvarından yapılabilmesi ve tüm günlerin dışkı dolu torbayla birlikte geçirilmesi şeklinde bir hayat yaşamına hastanın maruz bırakılması elem; acı ve ıstırabın büyüklüğünü tartışmasız ortaya koyduğu, bu nedenle, yerel mahkemenin daha yüksek bir manevi tazminata hükmetmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Av. M. Çağatay TANÇ